MUŞ
BAROSU

BASIN AÇIKLAMASI

Tarih: 25.11.2011 | Okunma Sayısı: 6787

Avukat Mensur Işık ile birlikte 46 avukatın da gözaltına alındığı son KCK operasyonuna tepki gösteren Muş Baro Başkanı Avukat Zahit Söylemez, “Bu çapta bir avukat gözaltı işlemi Türkiye’nin bir büyük ayıbı olarak, şimdiden hukuk tarihindeki yerini almıştır.”dedi

Muş Barosu avukatları düzenledikleri basın açıklaması ile önceki gün KCK operasyonu kapsamında yapılan gözaltılara tepki gösterdi
Muş Barosu’na bağlı avukatlar, KCK adı altında meslektaşlarına yönelik düzenlenen operasyonu Muş Adliyesi önünde yaptıkları basın açıklaması ile protesto etti.
Cübbeleri ile Muş Adliyesi’nin bulunduğu bina önünde toplanan avukatlar adına açıklamayı Muş Baro Başkanı Zahit Söylemez yaptı.
Bir avukatın ev ya da iş yerinin aranabilmesi için Cumhuriyet Savcısının denetiminde, baro başkanı ya da onun görevlendireceği temsilcinin katılımı ile ancak arama yapabileceğini ifade eden Söylemez, polis tarafından yapılan aramaya tepki gösterdi. Mahkeme kararı olmadan arama yapılmasının söz konusu olmadığına dikkat çeken Söylemez, “4667 Sayılı kanunla değişik 1136 sayılı Avukatlık Yasası’ nın 1/2. maddesi hükmüne göre avukat yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder. Aynı kanunun 58. maddesi hükmüne göre avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısının denetiminde baro başkanının veya görevlendireceği temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ulusal düzeydeki bu normatif düzenlemelerin amacı savunma mesleğinin temsilcisi konumundaki avukatların savunma dokunulmazlığı ve bağımsızlığı haklarının teminatı ve mesleki faaliyetlerinin icrasının güvence altına alınmasıdır. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve metinlerde bu hususlar açıkça teminat altına alınmış ve ülkemizce de kabul edilmiştir.”dedi.
“SAVUNMAYI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ.”
“KCK soruşturması kapsamında, 16 ilde eşzamanlı yapılan operasyonlarla 47 avukatın içinde bulunduğu 100’ü aşkın kişinin gözaltına alındığını belirten Söylemez, “Hangi kapsamda yapılırsa yapılsın bu avukatlara yapılan bir operasyondur. Görünüş budur ve hukuksal görünüşün gerçek kadar önemli olduğu temel bir hukuk ilkesidir. Eğer gözaltına alınanlardan 47 si avukatsa&S230; Operasyonun hemen ardından; bir avukatın operasyonlarda elde edilmiş yıllar önceki kalaşnikoflu fotoğrafları medyaya servis edilerek gözaltı eylemine haklılık kazandırılması çabası içine girilmişse; şu bilinmelidir ki, siyasetin yargı üzerinden, yargı araç kılınarak yürütülmesi kabul edilemez. Gayri ahlakidir.”diye konuştu.
Bazı basın-yayın organlarında, gözaltına alınan avukatların özellikle PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşen avukatlar olarak gösterilmeye çalışıldığına dikkat çeken Söylemez, “Haberlerde, bu avukatların bir kısmının PKK Lideri Abdullah Öcalan’la görüşen avukatlar olduğunun özellikle belirtilmesi ise bambaşka bir trajikomik olaydır. Aylarca hatta yıllarca bu görüşmeler yapılmış, mesajlar kamuoyuna taşınmış, resmi makamlar adeta bu işlere önayak olmuşlardı. Türkiye’nin ulusal güçleri bu duruma karşı çıkarken de kulaklar sağır olmuştu. Şimdi dönüp “operasyona” girişilmesi ise “derin” soru işaretleri uyandırmıştır.
Acıdır ki: Bu kez saldırı hamlesi, savunmaya yöneltilmiştir. Bir ülkede demokrasinin temel hak ve özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün en sağlam ölçütü o ülkede savunmanın hak ve özgürlüklerinin gelişmişlik düzeyidir. Kanun hiçe sayılarak, kanuna açıkça aykırı biçimde Avukatlar “toplanıyor”, topluca gözaltına alınıyor. Kanunun aradığı hiçbir şarta uyulmaksızın büroları aranıyor. ÖGM’ler (özel görevli mahkemeler) eliyle yapılan bu işlemlerin hukukta hiçbir yeri yoktur.” Şeklinde konuştu.
“Avukatların yargılanması başka şeydir toplu biçimde gözaltına alınmaları başka şeydir.”diyen Söylemez, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Dikkat çekeriz: Bu bir ilk değildir. Avukatlar yakın zaman öncede topluca (4 avukat) gözaltına alındı. Bu gün olan, -bir bakıma- o günkü sessizliğin bedelidir. Bu çapta bir avukat gözaltı işlemi ise Türkiye’nin bir büyük ayıbı olarak, şimdiden hukuk tarihindeki yerini almıştır.
Açıkça ve doğrudan şiddete başvurmadığı sürece… Şeklen savunma görevi içinde davranan avukatlar… Topluca gözaltına alınamazlar. Bu savunma özgürlüğünün ayaklar altına alınmasıdır… Savunma görevini yaparken… Hatta biraz ileri de gitseler. Alışılmadık, şok edici, kışkırtıcı söylemler ve davranışlarda da bulunsalar. Savunma görevi yaptıklar bir konuda avukatların bırakın toplu olarak, tek başına bile gözaltına alınması kabul edilemez… Savunma hak ve özgürlüğü “düşünce ve anlatım” özgürlüğünden çok geniş bir hak ve özgürlüktür. Bu bir imtiyazdır diyorlar… Evet, bu bir imtiyazdır. Savunmayı herkesten farklı ve ağır biçimde sorumlu kılan bu imtiyaz, savunmanın “olmazsa olmaz” hakkıdır. Ve yalnızca savunmanın hakkıdır.
Gözaltına alınan avukatların özgürlükleri derhal iade edilmelidir… Savunma üzerindeki her türlü baskıya; Avukat, neden, yer, zaman ve konu ayırt etmeksizin, son verilmelidir.”
“ARAMA USULSÜZDÜR”
Avukat Mensur Işık’ın evinde ve işyerinde yapılan aramanın usullere aykırı olduğunu dile getiren Söylemez, “22.11.2011 günü saat sabah 06: 00 sularında meslektaşımız Av. Mensur Işık’ ın ev ve bürosunda yapılan aramada CMK 130 ve 1136 Sayılı Yasa’ nın 58. maddesi hükmü ihlal edilmiştir. Anılı yasa hükümleri gereği avukatların ev ve bürolarında yapılacak aramalarda baro başkanı veya görevlendireceği bir temsilcinin hazır bulunması zaruridir. Ancak söz konusu olayda bu yasal usul tekrar belirtmek gerekir ki ihlal edilmiştir. Arama işlemi hakkında Baro Başkanlığımıza bilgi verilmemiş ve böylece baro başkanı veya görevlendireceği temsilcinin hazır bulundurulması yasa şartına uygun davranılmamıştır. Arama sabahı Baromuz CMK servisi aranarak gözaltındaki bir şahıs için avukat görevlendirilmesi istenmiş, nöbetçi CMK avukatına herhangi bir bilgi verilmeden, Av. Mensur Işık’ın evine gidilmiş ve arama bu şekilde gerçekleştirilmiştir. Yukarıda belirttiğimiz yasa hükümleri çerçevesinde yapılmış olan arama usulsüzdür. Barolar koşullar ne denli aykırı olursa olsun “savunmayı savunmaya” devam edecektir.”diye konuştu.
Söylemez’in konuşmasının ardından avukatlar dağıldı.