BASINA VE KAMUOYUNA
Biz aşağıda imzası bulunan Barolar;
Şanlıurfa İli Halfeti İlçesinde 18.05.2019 tarihinde meydana gelen olay sonrasında,
Halfeti ve Bozova İlçelerine bağlı köylerde çok sayıda kişi gözaltına alınmıştır. Şüphelilerin
gözaltına alınması sırasında ve gözaltında kaldıkları süre boyunca kötü muamele ve işkenceye
uğradıkları iddia edilmiştir.
Gözaltına alınan şüphelilerin Bozova Yaylak Jandarma karakolunun bahçesinde
çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada yansıyan görüntülerden şüphelilerin elleri arkadan
bağlı olarak yüz üstü yere yatırıldığı, sırtlarında ayakkabı izlerinin olduğu görülen resimlerin
mevcut olduğu ve gözaltı merkezlerinde kanuna aykırı olarak avukatların müvekkilleri ile
mevzuata uygun şekilde görüştürülmediklerine yönelik iddialar nedeniyle aşağıdaki açıklamayı
paylaşma zorunluluğu duyduk.
Biz İnsan haklarını ve hukuku savunmayla mükellef olan barolar olarak açıkça
belirtiyoruz ki;
Öncelikle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlığın mahiyeti:” başlıklı 1.
maddesinin 1. fıkrasına göre; “Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı
serbestçe temsil eder”. Avukatlığın amacı; hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü
hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve
hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve
özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.
Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla
görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı
engellenemeyeceği gibi, vekaletname aranmaksızın şüpheli veya sanık müdafii ile her zaman
ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir, yazışmaları da denetime
tabi tutulamaz. Bu hak ve dolayısıyla savunma hakkı kısıtlanamaz. Buna aykırı davrananlar ve
bununla ilgili kolluğa emir verenler açıkça suç işlemektedirler.
İnsan varlığına ve onuruna karşı yapılan en aşağılık saldırı olan işkence sorgulama ve
cezalandırma yöntemi olarak ne yazık ki kolluk birimlerinde birçok soruşturmanın parçası
haline getirilmiştir. Yetkili birimlerin yalanlamaları, üstünkörü geçiştirip bu konuyu soruşturma
gereği dahi hissetmemelerine karşın işkencenin varlığı tartışma götürmeyen bir olgu haline
gelmiştir. Gerek somut olayda gerekse de daha önce yaşanmış vakalarda kolluk birimlerinde
işkence yapıldığının tespit edilmesine rağmen yapılan suç duyuruları sonuçsuz kalmış ve
işkenceyi yapanlarla ilgili herhangi bir hukuki girişim ve yaptırım gerçekleşmemiştir.
Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin İşkence Yasağı Başlıklı
3.Maddesinde belirtildiği gibi” Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya
işlemlere tabi tutulamaz.” Bu nedenle
Açıkça belirtiyoruz ki;
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 95.Maddesinin 2 fıkrasının 21. Bendinde belirtildiği
üzere Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak,korumak ve bu kavramlara işlerlik
kazandırmakla mükellef olan Barolar olarak İŞKENCEYİ ÜLKEMİZDEN SÖKÜP ATANA DEK
HUKUK MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ.İŞKENCEYİ YAPANLARIN YARGI ÖNÜNDE HESAP
VERMESİ İÇİN HER TÜRLÜ HUKUKİ GİRİŞİMLERDE BULUNACAĞIMIZDAN HİÇ KİMSENİN
KUŞKUSU OLMASIN.VARLIĞIMIZIN TEMELİ OLAN HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ BU ÜLKEDE
HAKİM KILANA DEK DURMADAN ÇALIŞACAĞIMIZI BELİRTİYORUZ.
Yaptığımız bu açıklamada amacımız; insan haklarını ve hukuku hiçe sayan, avukat
meslektaşlarımıza karşı mevzuata aykırı tutum sergileyip, hukuksuzluğu dayatan zihniyete
karşı insan haklarına ve hukuka sahip çıkmak ve savunmaktır. Bu temelde soruşturma sürecinin
insan haklarına ve hukuka uygun bir şekilde sonuçlanmasını diliyor, kamuoyu ile saygıyla
paylaşıyoruz."
AĞRI BAROSU BİNGÖL BAROSU DİYARBAKIR BAROSU
MUŞ BAROSU ŞIRNAK BAROSU BATMAN BAROSU
SİİRT BAROSU VAN BAROSU TUNCELİ BAROSU
ADIYAMAN BAROSU MARDİN BAROSU HAKKARİ BAROSU
IĞDIR BAROSU BİTLİS BAROSU ŞANLIURFA BAROSU