Ceza Harçları
Tarih: 21.04.2011 | Okunma Sayısı: 2577

MUŞ BAROSU

 BAŞKANLIĞI

 

                               Sayı:2011/83                                                                                                                   21.04.2011                                   

 

 

 

 
                                                                                                                     T.C.

ADALET BAKANLIĞI’NA

                             ANKARA

 

 14 Nisan 2011 tarihli ve 27905 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 13 üncü maddesiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda değişikliğe gidilmiştir. Buna göre Yargıtay ceza dairelerine yapılacak temyiz başvuruları, idarî yaptırımlar konusunda sulh ceza mahkemelerince verilen son karara karşı itirazen yapılacak başvurular, Bölge adliye mahkemeleri ceza dairelerine yapılacak istinaf yolu başvuruları, İcra mahkemelerinin kararlarına karşı itirazen yapılacak başvurular harca tabi tutulmuştur. Ancak yapılan yasa değişikliğinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 156 ıncı maddesi uyarınca Baroca görevlendirilen zorunlu müdafilerin (veya savcılık makamının) özellikle de temyiz istemlerine ilişkin harcın kaynağı (kimin tarafından, nasıl ve ne zaman ödeneceği) konusunda bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Zorunlu müdafi kapsamındaki görevlendirmelerde sanığa/Mağdura  müdafi/Vekillerin ulaşmasında yaşanan zorluklar sayın idarenizin de malûmudur. Mahkemelerin dahi zorla getirme kararlarıyla ulaşabildikleri sanıklara, zorunlu müdafilerin ulaşıp, ilgili harcı temyiz süresi içinde tahsil etmeleri olanaksızdır. Uygulamada şimdiden yersiz tartışmalar yaşanmaya başlanmıştır. Zira kimi yargı yerleri harcı ödenmeden temyiz dilekçelerini işleme koymamakta, zorunlu müdafilerden mecbur olmadıkları halde gerekli harcın yatırılmasını istemektedirler.

      Başkanlığımızca zorunlu müdafilerin temyiz istemlerini ilgili mahkemeye vermekle yasal sorumlulukları tamamlanacağı düşünülmektedir. Temyiz isteminin işleme konulup konulmaması, harcının ikmâl edilip edilmemesi zorunlu müdafilerin sorumluluğu dışındadır. Bu nedenle yargı yerlerince dilekçelerin işleme konulmaması hak kayıplarına neden olacağı açık olmakla birlikte, zorunlu müdafilerin bu konuda sorumlu tutulamayacağı izahtan varestedir. Temyiz istemine havi dilekçelerin mahkemelerce kabul edilmemesi halinde, harcın Sanık/Mağdurdan Mahkeme vasıtasıyla yapılacak tebligatla

istenilmesi harcın yatırılmaması durumunda müdaffi/Vekilinin sorumlu tutulmaması yönünde yasal düzenleme yapılmalıdır.

            Getirilen düzenlemenin temel insan hakları anlayışına, özellikle de adil yargılanma, adalet organları önünde hak arama özgürlüğüne, yargılamaların en kısa ve en az giderle sonuçlandırılması ilkesine aykırı olduğuna da Başkanlığımız dikkat çekmektedir. Yargı yerleri kişilerin adalet beklentilerini karşılamak, hakkın tesisini sağlamak amacıyla her devlette yer alan temel erklerdendir. Yargı yükünü azaltmak amacıyla maliyeti artırmak erkin özüne açık bir müdahaledir. Bu müdahalenin kişilerin güven duygusunu sarsacağı da unutulmamalıdır.

            Gereği ve takdiri saygı ile arz olunur.

 

 

 

 

                                                                                                              Av. Sabahattin Göçmen

                                                                                                    Muş Barosu Başakanı

ETKİNLİK TAKVİMİ

19.09.2024
AV. KADİR KARAÇELİK
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.