BASINA VE KAMUOYUNA
Siyasi iktidar tarafından, Avukatlık mesleğinin saygınlığını korumak ve güçlendirmek ve bunun yanında hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ,adil yargılanmayı sağlamakla görevli olan baroların yapısının değiştirilmesi amacı ile avukatlık kanununda değişiklik yapılması istendiğini kısmen de basın aracılığıyla ilan edilmiştir.
Ancak uygulamada mesleğin pratiğini yapan Avukatlarla veya Avukatların yasal temsilcileri olan Baro başkanlarıyla görüşülmeden, hiçbir bilgi alışverişinde bulunulmadan, bu değişiklerin yasalaştırılmaya çalışıldığını da gözlemlenmiştir. Yine süreçte seksen baro başkanı imzaladığı deklarasyon ile avukatların değişiklere karşı olduğunu bu nedenle öncelikle müzakere yoluna gidilmesi gerektiğini tüm taraflara ve kamuoyuna deklere etmiştir. Baroların tüm çağrı ve bildirilerine itibar edilmediği ve teklif veya tasarı, ne olduğu tam olarak bilinmediği düşüncenin meclise sunulacağını yine aynı şekilde basından duyurulmuştur.
Bu nedenle atmışı aşkın Baro başkanlarının bu noktada demokratik hakların kullanımı için levhaya kayıtlı avukatlarının temsilcisi olarak bulundukları illerden Ankara'ya doğru “savunma yürüyor” adlı bir yürüyüş başlatmıştır.
Ankara’da yapılacak olan bu etkinlik önceden yazılı bir şekilde Ankara Valiliğine bildirilmiş olup valilikçe herhangi bir geri dönüş yapılmamıştır. Akabinde 22.06.2020 tarihinde , Ankara'da ulaşıp demokratik Anayasal haklarını kullanmak isteyen altmıştan fazla baro başkanına şiddet uygulanarak set ,barikat kurarak başkanların Ankara’ya girişinin ve anayasal haklarının kullanılması engellenmiştir. Hak arama hürriyetinin temsilcisi olan baro başkanlarına yapılmış olan bu müdahale tüm hukuk devletine yapılmıştır.
Anayasanın 34. Maddesine göre “Herkes, önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” . Bu hakkın kullanılması hiçbir yasal gerekçe olmaksızın engellenmiştir. Anayasa askıya alınmıştır. Baro başkanlarının güvenli olarak yürümelerinin güvence altına alınması gerekmektedir.
Sonuç olarak Ankara’ya girişi engellenen sadece Baro başkanları değildir. Tüm avukatlar, vatandaşlar, demokrasidir, insan haklarıdır, hukuktur. Bu sebeple yapılan zulme ,şiddete ve hukuk tanımamazlığa karşın ses çıkarmayan ve barolarının yanında olmayan üst kuruluşu TBB nin başkan Metin Feyzioğlu’nu ve ayrıca yaşanan utanç gününün tek kaynağı olan Ankara il Emniyet Müdürlüğü ve Ankara Valiliğini kınıyor, protesto ediyoruz . Tüm gücümüzle başkanlarımızın yanında olduğumuzu bildirir, hukuki her türlü eylem kararının arkasında olacağımızı kamuoyuna duyurduğumuzu duyururuz.

MUŞ BAROSU